Kahve Meselesi

NOT: 
Ürün yorumları, seyahatler ve daha birçok şey hakkında güncel yazılar, yeni blog'da :) 

TIK TIK TIK: PAWS+HEELS BLOG

Sabah kahvesini içmeden kendine gelemeyenler parmak kaldırsın! Çalışırken, alışveriş yaparken, kitap okurken ya da sokaklarda dolaşırken en keyifli eşlikçilerden biri kahve. Benim bu düşkünlüğümü bilen okuyucularımdan biri, "Evde kahveyi nasıl yapıyorsun?" diye sorunca, harika bir post konusu diye düşündüm.

Evde bir filtre kahve makinesi, bir Tchibo Cafissimo Classic, bir de kettle var. Duruma göre üçünü de kullanıyorum. Öncelikli tercihim, kapsül kahve oluyor. İlk başta, her kahve bittiğinde yeni kapsül mü alacağız, üşenmez miyiz diye düşünmüştük ama hiç öyle olmadı. Zaten Tchibo'nun kapsülleri öyle güzel ki her girişte ister istemez 1-2 kutu (tamam tamam 4-5 kutu) alıyoruz. Granüllü çözülebilir kahveye (aka. Nescafe) göre son derece hesaplı da oluyor. Çok da lezzetli. Kapsüller arasında en sevdiğim India Sirisha ve Ethiopia Abaya. İkisi de az bir miktar sütle (süt konusuna da birazdan değineceğim) son derece zengin bir lezzete kavuşuyor.

Tabii her zaman evde kapsül olmuyor, ya da denemek istediğim Tchibo harici kahve çeşitleri oluyor. O zaman adres emektar filtre kahve makinem oluyor. Hem kapsül kahvelerin yoğunluğu ve tadı bir yerden sonra tek tip gelmeye başladığı için arada değişiklik iyi geliyor. Özellikle noel zamanı Starbucks'ta çekirdekten çekilen kahvenin tadı muhteşem oluyor. Onun dışında yurtdışından filtre kahve taşımaya üşenmeyen biri olarak Lavazza'nın Crema e Gusto'suna bayılıyorum. Yumuşacık, belli belirsiz tatlı, hafif... Bir kere Macrocenter'da da satıldığına şahit oldum ama bir daha göremedim ne yazık ki. Yurtdışına giden arkadaşlara verilen siparişler listesinde bir numarada kendisi... Ayrıca Tchibo'dan yine çok uzaklaşmamak lazım. Çekirdekten çektikleri kahveler arasında African Blue bir numara. Tam bir "kahve" kendisi.

Ve sıra geldi son çareye... Diyelim ki kapsüller bitti, almaya fırsat bulamadık. Filtre kahveler de suyunu çekmiş ya da farkına varmadan filtreler tükenmiş... Ya da o gün bütün gün çalışılacak ve muhtemelen içilen kahvelerin sayısı 10'a varacak... İşte o zaman granül kahveye gidiyor elim. Ve bu konuda Tchibo'yu gerçekten tek geçerim. Gold Selection bugüne kadar içtiğim en iyi çözülebilir kahve. Doğru süt tercihiyle ucundan köşesinden filtre kahveyi bile andırdığı oluyor bazen. Evde kahve makinesi yoksa ve çözülebilir kahve tek çözümse, tüm yıldızlar Tchibo Gold Selection'a.

Gelelim süt konusuna... Ben kahveyi şekersiz ve sütlü içmeyi seviyorum. Sütü de sanırım son 5-6 senedir yağsız alıyoruz eve. Bir çok kişiye yağsız süt tatsız gelse de, bana da artık normal süt ağır geliyor. Memnunum durumdan. Süt tozları ya da kahve kreması tozları (Coffee Mate gibi) hiç hoşlanmadığım tatlar. Aşırı yapay ve tuhaf geliyorlar, haliyle hiç kullanmıyorum.

Bir de Türk kahvesi konusu var... Eminönü'ndeki Kurukahveci Mehmet Efendi ailece favorimiz. Ne zaman gitsek sokağı dolduran o muhteşem kokudan bir paket kapıp eve götürüyoruz. İçme kısmına gelince, Türk kahvesi günlük rutinimin içinde değil ama ara sıra -özellikle de iyi bir yemeğin üstüne- Türk kahvesi keyfi gibisi de yok.

Kahveyi bu kadar sevince, evde de bir sürü kahve kupası ve termos mevcut. Bu yazı için en sevdiğim termosumu seçtim. Yıllar önce Berlin'den almıştım onu, o günden beri favorim. Ayrıca Starbucks'ın yıl içinde rengarenk ve çeşit çeşit termoslar çıkarmasına bayılıyorum. Özellikle sevgililer günü yaklaşırken çok şirin termoslar tasarlıyorlar.

Sizin kahve ritüelleriniz neler? Kahvenizi nasıl içiyorsunuz? 

Sevgiler,

Meriç

NOT: 
Ürün yorumları, seyahatler ve daha birçok şey hakkında güncel yazılar, yeni blog'da :) 

TIK TIK TIK: PAWS+HEELS BLOG