Eve Bir Köpek Getirmeden Önce Bilmeniz Gereken 10 Temel Sey

Mutlulukla sağa sola sallanan bir kuyruk, kocaman boncuk gözler, eve gelince size Warhol'un öngördüğü 15 dakikalık şöhreti yaşatan o karşılama seremonisi, koşulsuz sevgi seli, keyfiniz yokken ayağınızın dibine usulca kıvrılan minik bir bebek... Evet, işte hayat böyle bir şey olmalı! Bir köpek sahibi olmak istediğinizden eminsiniz. Ancak barınağa, arkadaşınızın yeni yavrulayan köpeğinin yanına, ya da bir köpek çiftliğine gitmeden önce emin olmanız gereken başka şeyler de var...

1. Yuva

Öncelikle evin içini puppy-proof hale getirmeniz gerekli. Kırılırsa, çiğnenirse, ya da üzerine envaiçeşit pislik bulaştığında size kalp krizi geçirtecek her şeyinizi yavrunun ulaşamayacağı yerlere kaldırarak işe başlayın. Uyuyabileceği güzel bir minder/yatak, kafes eğitimi verecekseniz (ki vermelisiniz) uygun ebatlarda bir kafes ve yasak bölgelere (mutfak gibi) girişini engellemek için kapı çitleri ilk edinmeniz gerekenler.

2. Mama & Su

Untumayın, bir kap taze su HER ZAMAN köpüşünüzün yanında olmalı. Su bulandıkça değiştirmelisiniz, aynı suyu günlerce bekletmeyip en az haftada 1 kez su kabını güzelce yıkamalısınız. Ayrıca mamaya da ihtiyacınız olacak. Yavruluk döneminde farklı, gençlikte farklı, yaşlılıkta farklı ihtiyaçları olan köpeğinize, bu ihtiyaçlar doğrultusunda mamalar seçmelisiniz. İthal mamalarda Royal Canin ve Hills, yerli mamalarda ise BonaCibo (mamanın besin değerlerini incelemek için Temiz Mama'yı ziyaret edin) Maya'nın en sevdiği markalar. Market mamalarından olabildiğince uzak durmaya çalışın (özellikle de yavruluk/gelişim dönemlerinde). Alacağınız mamayı 15'er kiloluk paketlerde alırsanız çok daha ekonomik olacaktır.

3. Egzersiz

Tasma, kayış, plastik poşet... Evet, yürüyüşe çıkıyoruz! Köpeğiniz cinsine göre değişen miktarlarda egzersize ihtiyaç duyacak. Bir Golden Retriever ile Fransız Bulldog'un enerji seviyeleri tabii ki aynı değil. Köpeğinizin cinsi hakkında iyice bilgilenin ve ne kadar egzersize ihtiyacı olduğunu araştırın (Juen Veteriner Kliniği'nin sitesinde köpeğinizin ırkı ile ilgili detaylı bilgi bulabilirsiniz). Unutmayın, köpeğiniz ne cins olursa olsun günde EN AZ 2 KEZ dışarı çıkartmalısınız. Tuvalet ihtiyacını gidermenin yanı sıra 10 dakikalık bir yürüyüş bile ona çok iyi gelecek.

4. Eğitim

Ev eğitimi tabii ki ilk sırada geliyor. Kafes eğitimi ise son derece kullanışlı ve akıl dolu bir hamle. Ancak siz yine de plastik eldivenleri, oda parfümlerini, köpek pedlerini, çöp poşetlerini ve ıslak mendilleri stoklamayı unutmayın. Yavruya basit komutları (hayır, otur, gel, bekle gibi) eve geldiği ilk haftadan itibaren öğretmeye başlayabilirsiniz. Bu tabii ki kararlılık ve sabır isteyen bir iş, köpeğinizi eğitmeye başlamadan önce kendinizi eğitmeye başlamak ise çok iyi fikir! Köpeğiniz İçin 101 Beceri bizim Maya ile en çok sevdiğimiz kitaplardan biri.

5. Sağlık

İşte burası ÇOK önemli. Köpeğinizden önce veterinerinizi seçin! Nasıl yapacağım derseniz, gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki işiniz pek kolay olmayacak. Etrafınızda kedisi/köpeği olan kim varsa sormaya başlayın, nereye gidiyorlar, memnunlar mı, hiç kritik bir hamlede bulunmuş mu, ücretleri ne durumda, hayvanla ilişkisi nasıl, muayenehanesi temiz mi... Tüm bunlar size çok abartılı mı geldi? Gelmesin. Bonus: Otomatik mesaj sistemi olan bir veteriner seçmeniz ufaklığın aşı, parazit hapı, kene damlası gibi tarihlerinizi asla unutmamanızı sağlar.

6. Bakım

Özellikle uzun tüylü bir köpeğiniz olacaksa fırça, köpek şampuanı, havlu, ayak silme bezi gibi sadece onun kullanacağı ürünler edinmeyi unutmayın. (Uyarı: Yavru köpekler genellikle kritik aşıları bitene kadar yıkanmaz! 2-3 aylık bir yavruyu eve alır almaz suyun altına sokarsanız ufaklığı hasta etmeniz muhtemel, önce veterinerinize danışın)

7. Oyun

Özellikle yavruluk döneminde kaşınan dişleri rahatlatmak için çeşit çeşit oyuncağa ihtiyacınız olacak. Yavru eve gelmeden oyuncakları hazır olmalı. Tabii unutmamak lazım ki ufaklık sizin aldığınız çeşit çeşit oyuncaklar yerine gidip stilettolarınızı, kanepenizi ya da Friends DVD koleksiyonunuzu kemirmeye de karar verebilir. Böyle şeylere hazırlıklı olun (a. Kıymetli hiçbir şeyi ortada bırakmayın b.iş işten geçtikten sonrası için sakinleştirici bir melisa çayını dolabınızdan eksik etmeyin).

8. İlgi

Köpeğinizin ilginize ihtiyacı vardır. Onu çok uzun süre yalnız bırakamazsınız. Bahçeye bağlayıp tek başına yaşamasını bekleyemezsiniz. O bir bebek, o bir çocuk, o bir dost. Ona ilgi ve sevgi vermekten asla yorulmamalısınız.

9. Affedicilik ve Sabır

Köpeğiniz salonun ortasına çişini yaptığında, dantelli yastıklarınızı çiğnediğinde, bahçeyi kazıp ortancaları kırdığında ya da hastalanıp günlerdir heyecanla beklediğiniz konsere gitmenizi engellediğinde sizden özür dilemeyecek -çünkü o bir köpek ve sadece normal bir köpek gibi davranıyor. Tabii ki istemediğiniz davranışlarını eğitimle giderebilirsiniz (mesela Maya bu saydıklarımdan hiçbirini yapmaması gerektiğini, yaparsa beni üzeceğini biliyor). Ancak o bunları öğrenene kadar ona koşulsuz bir bağışlayıcılık sunmanız gerektiğini sakın unutmayın. Elbette yaramazlık yaptığında sert bir "Hayır" gerekecek, ama ona küsmeniz ya da onu cezalandırmanız hiçbir şeyi daha iyi yapmaz.

10. Kendini Adama

Köpekli hayatınız asla köpeksiz hayatınız gibi olmayacak. Bir çok kararınızı onu da dahil ederek vermeniz gerekecek. Akşam gezmelerinden eve erken döneceksiniz, tatile çıkarken onu bırakacak bir yer bulmak kendi otel rezervasyonunuzdan önce gelecek, sabahları onu yürüyüşe çıkarmak için daha erken kalkacaksınız... Ancak hiç üzülmeyin, her şeye fazlasıyla değecek.

Köpek dünyanın en güzel varlıklarından biri olmanın yanı sıra, ciddi bir sorumluluktur da. O yüzden sırf güzelliğine ya da tatlılığına yenilip düşünmeden bir köpek edinmek ona yapabileceğiniz en büyük kötülüklerden biri olacaktır.

Bakabileceğinizden emin değilseniz almayın!

Ama eğer kendinize güveniyorsanız, hayatınızın en güzel günlerine hazır olun.

Sevgiler,

Meriç