Bir güzellik editörünün günü nasıl geçer? Bu soru, insanların mesleğimi öğrendikten sonra sorduğu ilk soru oluyor. Ben de bu sabahtan itibaren günümü fotoğrafladım.
İlk olarak, güne Yıldız Parkı'nda düzenlenen Yves Rocher lansmanı ile başladım. Sebo Vegetal serisi ile tanışmış olduk. Yves Rocher'in ürünlerini çok severim, zira paraben içermiyorlar ve mis gibi kokuyorlar. Güne ağaçların arasında başlamak o kadar iyi geldi ki! Şehrin içinde bambaşka bir ortam... Elimizde kalan son yeşilliklere sıkı sıkı tutunalım arkadaşlar :)
Sonrasında ofise hızlı bir geçiş ve yoğun çalışma vardı, zira çok fazla iş var ama zaman yok! Çünkü L'Oréal Paris Make Up Academy'nin Ali Rıza Özdemir ile işbirliği sonucu verilen eğitime gitme vaktiydi! Eyeliner'ı nasıl çekeceğimizden yüzümüze uygun renkleri seçmeye kadar bir çok faideli bilgiye vakfolduk. İkramlara ise diyecek yoktu, çok lezzetliydiler.
Sonrasında bir başka toplantıya doğru koşturma zamanı geldi. Yolda ise bu küçük hanımlarla karşılaştım. O kadar tatlıydılar ki, hemen gelip sevdirdiler kendilerini. Kediler çok fotojenik hayvanlar. Objektifi görünce hemen en güzel pozları verdiler.
Toplantı bitip de akşam olduğunda, eve gitme vakti gelmişti. Yorgunluktan bitmiş olsam da yol üzerinde alışveriş yapma şansına eriştim. Bu ara o kadar yoğunuz ki, bu güzellikleri alacak 13 dakikayı (evet zaman tuttum, durum vahim a dostlar) bulabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum! Real Techniques fırçalar Macro'larda satılmaya başladı duyduk duymadık demeyin! Onun dışında muhteşem kolyem ve iPhone kabı Pull&Bear'dan. L'Oréal Makeup Academy diplomamı hemen baş köşeye koydum, sonra da günü Maya'nın güzel suratını mıncıklayarak sonlandırdım. İnsanın işini sevmesi muhteşem bir şey, "yorgunluk" gibi negatif bir kelimenin başına bile "tatlı" koyduruyor insana, tatlı bir yorgunluk var üzerimde diyorsunuz gevşek bir gülümseme ile :)
İşte bir güzellik editörünün günü böyle geçiyor, bundan sonra soranlara direkt olarak bu post'un linkini vereceğim. Şaka bir yana, bol fotoğraflı yazılar hazırlamayı çok seviyorum. Umarım siz de okurken keyif almışsınızdır. Şimdi yeşil çayımı kupama koydum, dergilerimi alıp koltuğuma geçiyorum. Size de çok güzel bir akşam diliyorum!
Not: Her yorum yüzümde gülümseme sebebi :) Zaman ayırıp da fikirlerinizi paylaştığınız için çok teşekkür ederim!
Sevgiler,
Meriç
Sanırım İstanbul'un en güzel kedisini yakalamışsın, uzun uzun baktım. Ne kadar güzel yahu.. Mesleğin ise tam senlik, fotoğraflar ise ayrı harika :) <3
YanıtlaSilÖnceki blogtan birkaç dile sahip olduğunu biliyorum, bu konuda dil öğrenimiyle ilgili bi post yaparsan çok güzel olur. Senin de böyle bir post hazırlamaktan keyif alacağını düşünüyorum :)
YanıtlaSilŞimdiden teşekkürler!
Not: Dönmene çok sevindim, zira eski blogu ezberlemeye yaklaşmıştım :)
-Lara
kendimi iyi hissetmemi sağlayan harika bir blog teşekkürler teşekkürler...
YanıtlaSilMerhabalar, bence büyük bi şans hem hobin hem işin bu alan senin adına çok sevindm gerçekten:) ne okudun ne yaptın buralara geldn benm hayalim de belki yardımı dokunur demiştim..
YanıtlaSil