Sex and the City hayranları parmak kaldırsın! Her yıl oturup en baştan en sona izlemekten büyük keyif aldığım, hala bana kahkahalar attırabilen, düşündüren, ilham veren güzel dizi. Bu seneki SATC maratonunun ardından, I couldn't help but wonder, eğer siz Carrie olsaydınız, en sonunda kiminle kalırdınız?
1. Mr. Big 10/7
Başlangıç: 10/9
Kadın ve erkek kalabalık caddede çarpışır, kadının eşyaları yere düşer, erkek toplamasına yardım eder... Feci klişe olmakla beraber romantik de, eh, klişelerin klişe olmasının da bir sebebi var değil mi? Günler süren tesadüfi karşılaşmalar, keyifli ortamlar, bol bol gizem, heyecan. Hoş, umut vaadeden bir başlangıç.
İlişki: 10/6
Bu ne sevgi ah bu ne ızdırap şarkısı buradan çiftimize gelsin... İnişli çıkışlı, gel gitli, bol bol dramalı, ne seninle ne sensiz dile kolay 6 sezon ve 2 film boyunca süren bir ilişkiden bahsediyoruz. Azimli Carrie'nin Mr. Big'i çözmesi mi desek, Mr. Big'in sonunda gerçekten biraz büyümeyi başarması mı bilemiyorum ama "mutlu son"a ulaşabilmek adına geçtikleri yollarda iki tarafın da yaptığı birçok şey yenilir yutulur cinsten değildi... Ha en sonunda ne oldu, yine birbirlerine kaldılar... Ancak doğru olan bir şey var ki, ikisi de birbirinden vazgeçmeyecek kadar çok seviyordu birbirini. Her ne kadar farklı dursalar da, birlikte gülmeyi ve eğlenmeyi çok iyi biliyor ve birbirlerini çok iyi tanıyorlardı.
Ayrılık: 10/6
Hangi bir ayrılıklarından bahsetmeli bilmiyorum. İlk sezonun sonundaki ilk ayrılıkları, kesinlikle Carrie'nin tuhaf bir inat/tatminsizlik/zorlama içerisinde saçmalaması ile yaşandı mesela. İkinci ayrılıklarında ise Mr. Big'in müthiş bencilliği günün yıldızıydı. Arada yaşanan "we are so over we need a new word for over" mini-ayrılığında herkes her şeyin farkındaydı belki ama 1. filmdeki durumun bir açıklaması olamaz! Koskocaman adamsın sevgili Mr. Big, yakışıyor mu sana? İşin ilginç yanı, olayda Carrie'nin de ciddi bir hatası olduğunu düşünüyorum. İnsan bu kadar keskin, hızlı ve ani karar verir mi? Sen bu adamı 6 sezondur tanımadın mı? Biliyorsun işte nasıl biri olduğunu, git yanına, konuş, bak bakalım ne diyor. Bu kadar paniğe ve dramaya ne gerek var?
2. Aidan Shaw 10/6
Başlangıç: 10/3
Aidan'ın dükkanında, tamamen arkadaşı Stanford'ın iteklemesi ile, üstelik de üzerine ihtiyacı olmayan bir berjer alarak... Aidan'ın köpeciği Pete'in ufak kazasından bahsetmiyorum bile... Hepsini geçtim, daha ilk buluşmada karşısındaki kadını değiştirmeye çalışmak da nedir? Sigaranın iyi bir alışkanlık olmadığı aşikar ama daha ilk günden şart koşmak nereden çıktı? Kısacası oldukça "meh" bir başlangıç, üzgünüm Aidan...
İlişki: 10/8
Aidan'ın harika bir ilişki insanı olduğu belli... Ancak daha ilk günden beri hem Carrie'nin hem de izleyicilerin farkında olduğu, küçümsenemeyecek bir eksik var: Carrie ile Aidan birbirleri için yaratılmamışlar! Bambaşka (hatta çoğunlukla birbirine zıt) şeylerden keyif alan, farklı ihtiyaçları olan iki insanlar...
Ayrılık: 10/7
Eh, elbet birinden biri bu farklı dünyaların insanı olma durumunu fark edecekti... Tabii ki iki taraf da üzgündü, ama olması gereken buydu ve olabilecek en medeni şekillerden birinde ayrılmayı başardılar.
3. Jack Berger 10/3
Başlangıç: 10/2
Aslında 10/10'luk bir başlangıç -ama bir eksikle: Berger kız arkadaşı olduğunu söyleme zahmetinde bulunmadı! Onun dışında tamamen rastlantısal olarak yaşanan mükemmel ve esprili bir tanışma, keyifli bir sohbet ve kesinlikle eğlenceli bir gün.
İlişki: 10/6
Araları iyiyken her şey pek güzeldi. Saatlerce sohbet edebiliyor, birbirlerine yakışıyor, oldukça eğleniyorlardı. -2 puan Berger'in sürekli yarışmacı/haklı çıkma ihtiyacında olmasından, -1 puan geçmiş yüklerini üzerinden atamamış olmasından, -1 puan ise agresif yapısından kırıldı.
Ayrılık: 10/1
Flaket, korkunç, katastrof! Böyle rezillik olur mu? Sen elinde çiçeklerle gel akşam, özür dile, sabahına post-it'e "Kusura bakma beybi" yaz çık işin içinden?! Ayrılığın da bir yolu yordamı vardır Berger kardeşim, sen ne yaptın?
4. Aleksandr Petrovsky 10/5,3
Başlangıç: 10/8
Sanat sanat için midir, toplum için mi? Bu soruya verilen yanıtlar uzar gider ama şüphesiz ki ünlü sanatçı Aleksandr Petrovsky ile tanıştıkları gün, sanat Carrie içindi. Carrie'nin numarasını bulup yanlış numara zannedilmesine karşın ısrarla araması, eğlenceli ve romantik buluşmalar ayarlaması ve altını çizmek gerekir ki zeki esprilerden anlayıp Carrie'yi bol bol güldürmesi bu başlangıca verilen puanı hak ediyor.
Sanat sanat için midir, toplum için mi? Bu soruya verilen yanıtlar uzar gider ama şüphesiz ki ünlü sanatçı Aleksandr Petrovsky ile tanıştıkları gün, sanat Carrie içindi. Carrie'nin numarasını bulup yanlış numara zannedilmesine karşın ısrarla araması, eğlenceli ve romantik buluşmalar ayarlaması ve altını çizmek gerekir ki zeki esprilerden anlayıp Carrie'yi bol bol güldürmesi bu başlangıca verilen puanı hak ediyor.
İlişki: 10/5
Evet, her şey süper. Müthiş. Harika. Kusursuz. Ama Carrie'nin de dediği gibi birbirlerinden başka hiçbir ortak noktaları yok. Tabii ki birinin size "La femme avec les yeux lumineux" isimli bir piyano bestesi yapması hoş bir durum, lakin "bö göcö çölöşöyöröm" diye kızları kovalamak da nedir? Sevgi neydi Aleksandr? Sevgi emekti? Kızcağız sürpriz yapayım demiş, üstüne üstlük arkadaşlarını da getirmiş, çat diye kapı kapatılır mı yüzlerine? No, kapatılmaz. Kapatmasan iyiydi en azından. Peki tüm o Paris hikayesi? Hoş değil. Carrie'yi kendi dünyasına dahil etmek konusunda ciddi sıkıntı yaşayan bir kişi varsa Mr. Big'den çok yetenekli bay Petrovsky'dir.
Evet, her şey süper. Müthiş. Harika. Kusursuz. Ama Carrie'nin de dediği gibi birbirlerinden başka hiçbir ortak noktaları yok. Tabii ki birinin size "La femme avec les yeux lumineux" isimli bir piyano bestesi yapması hoş bir durum, lakin "bö göcö çölöşöyöröm" diye kızları kovalamak da nedir? Sevgi neydi Aleksandr? Sevgi emekti? Kızcağız sürpriz yapayım demiş, üstüne üstlük arkadaşlarını da getirmiş, çat diye kapı kapatılır mı yüzlerine? No, kapatılmaz. Kapatmasan iyiydi en azından. Peki tüm o Paris hikayesi? Hoş değil. Carrie'yi kendi dünyasına dahil etmek konusunda ciddi sıkıntı yaşayan bir kişi varsa Mr. Big'den çok yetenekli bay Petrovsky'dir.
Son: 10/3
Tamam, bir yanlışlık oldu. İstemeden oldu. Ama oldu. Olmamış olsaydı bile, o kadın bütün gece hazırlanmış bir şekilde o odada bekledi mi? Aşk bu mu Alek, sevda bu mu? Pek değil.
Tamam, bir yanlışlık oldu. İstemeden oldu. Ama oldu. Olmamış olsaydı bile, o kadın bütün gece hazırlanmış bir şekilde o odada bekledi mi? Aşk bu mu Alek, sevda bu mu? Pek değil.
Bonus: Jake 10/5
Başı ve sonu aynı gece içerisinde yaşanan, büyük potansiyeli Carrie tarafından "Ters anıma denk geldi" şeklinde görülemeyen, sevgili Jake... Yapma Carrie, yapma.... Tamam dergi kapağı tam bir felaketti ama karşında Bradley Cooper var!? Üstelik çocuk kötü bir şey de demedi. O şekilde bırakıp gitmene o kadar gerek yoktu ki!? Tüm seri boyunca Carrie'nin ciddi olmayan başka hiçbir ilişkisine yer vermedim ama Jake... Her şey bambaşka olabilirdi!
Evet, işte böyle... Siz ne düşünüyorsunuz? Sizin dizideki favori centilmeniniz kimdi? Aslında bu yazıya diğer kızları da dahil etmeyi de düşünmüştüm başta ama o zaman sanırım bu bir yazı değil, yazı dizisi olurdu :) Ancak yine de tüm seri içindeki en büyük favorimin Smith Jarrod olduğunu eklemeliyim. Koskoca dizide ondan daha uyumlu, iyi kalpli, cesur, aşık, sadık, sevgi dolu ve ehm, yakışıklı bir erkek arkadaş daha olmadı. Kendisine buradan selamlarımızı gönderiyoruz!
Konumuza dönecek olursak, tüm bu detaylı incelemelerden sonra, yine yollar Mr. Big'e çıkıyormuş onu gördük sanırım. Bir noktada kabullenmek lazım ki tencere 6 sezon 2 film boyunca yuvarlana yuvarlana kapağını bulmuş :) Hadi dizi dedikodusu yapalım! Siz Carrie'nin yerinde olsanız, kimi seçerdiniz?
Sevgiler,
Meriç
Ahahahah çok güldürdün beni. Ne zamandır takip ederim ilk defa yorum yazıyorum ve yazdığın her şeye katılıyorum. O kadar dramaya olaya gerek yoktu yani, Mr. Big'in esas oğlan olduğu her halinden belliydi. Ama Bradley Cooper meselesine hiç bu şekilde bakmamıştım, hala gülüyorum. Süpersin :D
YanıtlaSilHehehe değil mi ama, Bradley Cooper yahu! İnsan bir dönüp yeniden bakar ben ne ettim diye :)
SilAaaa ne güzel yazmisin, hepsini bir bir hatirladim yine :D Berger in eski kizarkadasinin sesine telefona dogru ortak parmak gösterdigini bile hatirladim, carrie nasil sasirmisti :D güzel bir diziydi. Özellikle bir adam vardi , cok icmisti ve carrienin ismini cagiriyordu sen olmazsan ben icckiden kurtulamam manasinda ve carrie kabul etmemisti, cok hosuma gitti cünki biz türk kadinlari hemen kendimizi seferber ediyoruz sanki hayat kurtarma ekibiymisiz gibi ;)
YanıtlaSilHahaha değil mi Berger'ın o sahnesini her izlediğimde aynı şaşkınlıkla "Haydaa" diyorum ben de :) Ve sarhoş adam konusunda sana kesinlikle katılıyorum, daha doğru düzgün tanımadığı biri için aşağıya inip rezilliğe ortak olmaktansa kendini belanın dışında tutmasını takdir etmiştim ben de!
SilAyy döktürmüşsün yine! Aklıma seni ilk okuduğum eski blogun ve ask.fm den sana sex and the city temalı sorular sorduğum zamanlar geldi, seninle sohbetlerimizin başlangıcı da bu dizi aynı zamanda:) Carrie'ye yıllar geçtikçe ne kadar dayanamıyorsam, diğer kızları bir o kadar seviyorum. Bu kadın gerçek bir ruh hastası, mazoşist benim gözümde. Mr. Big ile bir araya gelene kadar ne kadar çok insanı incittiklerine ve yine de birbirlerini tanımayı becerememiş olmalarına hep şaşırıyorum, ama aşkta bu kadar beceriksiz ve kaprisli iki insan da kesinlikle birbirlerine aitler. Olan zavallı Aidan'a oldu, ne ormandaki güzel klubesine, ne dünya tatlısı Pete'e gereken değeri veremedi ki bizim yelloz kız!!:)
YanıtlaSilKesinlikle diğer kızları da yazmalısın, Charlotte mesela, Carrie'den sonra en çok yanlış karar veren kişi olarak, detaylı bir incelemeyi hak ediyor. Neyse ki Harry'yi buldu çok geç olmadan, ben bayılıyorum onların aşkına:) Ay bu gece hemen ortalarından bir yerinden dalıp tekrar bir göreyim şunları!
Yaaa o soruları sen mi sormuştun? Canım Eylül :) Kesinlikle katılıyorum sana, bir çok konuda ekranın içine doğru iki elimle uzanıp Carrie'yi omuzlarından tutarak "N'apıyorsuuun?!?!?!" diye sallamak istemişimdir :)) Ama varılan nokta da doğru, anca birbirlerini idare ederlerdi onca seneden sonra, aklı başında kimsenin ikisinden birine tahammüle debileceğini sanmıyorum. Ayrıca Charlotte ve Harry <3 Nasıl sevimliler! Ya Elizabeth Taylor? Ona ne demeli? Tam bir sevimlilik abidesi küçük aile.
SilKendime seçecek olsam, kesinlikle düzgün ilişki insanı Aidan derdim. Ama konu Carrie olunca tabii ki adamın biraz arıza olması gerekir. Bu konuda da en çok Mr.Big ile Petrovsky`yi yakıştırıyorum. Bu arada sana hak vermemek elde degil; Smith Jarrod kalbimizde yaşıyor <3 ;)
YanıtlaSilHehe değil mi ama? Ayrılıkları bile 10/10'du, bu kadar anlayışlı ve olgun olunur mu :)
Sil