Maya Hakkında 10 Sey

Hakkımdaki 10-20-30-40-50 şey şeklinde ilerleyen blog yazılarına yabancı değiliz değil mi? Hatta bir tanesi şu adreste mevcut. Ancak blogumu yaşatma ve koruma derneği başkanı olarak şurada bahsettiğim kitabı elime alıp ne yazsam diye rastgele açtığım ilk sayfa, bana "Share 10 things about yourself" dedi... Ne yapsam, ne etsem de bu görevi farklılaştırsam diye düşündüm. Ben de konuyu Maya'ya bağlamaya karar verdim! İşte karşınızda, Maya Hakkında 10 Şey!

1. Maya bir Golden Retriever. Bizim deyişimizle Golden Getiriver. 3 Mayıs 2010 doğumlu, yani şu anda 5 yaşında. 3 aylık bir yavrucuk olduğu günden beri benimle. Öğrenciliğim boyunca da öğrenci evimde benimle yaşadı. Bir insanın, eğer çok isterse ve seviyorsa, tek başına/çalışıyorken/öğrenciyken yavru bir köpeğe bakabileceğinin kanıtı. Hem ev arkadaşım, hem de yol arkadaşım o benim. Birlikte büyüdük.

2. Kendisi aynı zamanda kıdemli bir yelkenci. O bir marinaların aranan yüzü, o bir yelken yolculuklarının vazgeçilmez ismi. İlk zamanlarda biraz tedirgindi ama gide gele alıştı, tam bir denizci oldu. Her limanda da bir sevgilisi olduğunu eklemek lazım. Kızımız heartbreaker, dream maker, love taker...

3. Bugüne dek Cat&Dog ve Women's Health gibi bir çok dergide yer aldı. Kimi zaman editörün köpüşü olarak, kimi zaman da tatil maceraları ile, o medyatik bir Maya.

4. Giller 2012 takviminde 5 Haziran sayfası onundu. Kendisinin 5 aylıkken kameralara verdiği estetik poz 2012 senesinde Giller takvimi alanların evini şenlendirdi.

5. Tam 4 yaşına kadar yüzmekten hiç hoşlanmadı. 4 yaşından sonra deniz en büyük eğlencelerinden biri oldu. Deniz kenarından yürüyorsak mutlaka bir suya giriverir, varsa pet şişeleri toplar, sudan çıkarır karaya getirir. Geçtiğimiz sene gittiğimiz Marmara Adası'nda kendisi gibi tatlı iki arkadaş daha bulması ve 3 köpek denize atlayıp yüzmeleri hatırladıkça güldürür.

6. Kısırlaştırıldıktan sonra tombikto oldu. Ciddi olarak 15 kilo aldı. Sonra diyet mamalar ve düzenli egzersiz ile 5 kilo kadarını verdirmeyi başardık. Diyet mama  ve düzenli egzersizle bizzat kendimin 5 kilo vermişliği var mı peki? Yok. Her şey çocuklarımız için.

7. O da benim gibi tam bir kış çocuğu. Kar, soğuk, yağmur en sevdiği şeyler! Karların üzerinde zıplaya zıplaya bir dolaşması var ki, dünyanın en mutlu köpeği dersiniz. Üniversitedeyken bir gece müthiş bir hızla kar yağmaya başlamıştı. Bundan 4 sene kadar önce olmalı... Maya daha minik, 1 yaşında ya var ya yok. Sabah uyandığımızda her yer bembeyazdı. Daha kimsecikler uyanmadan, Maya'ya kazağını giydirdim ve dışarı attık kendimizi. Okul tatildi, etrafta bizden başka kimse yok. Güney kampüse kadar indik, kar bir çok yerde Maya'nın boyu kadar... O kadar mutlu olmuştu, o kadar eğlenmişti ki!

8. Yıkanırken müthiş uslu durur, lakin iş kurutulmaya gelince çok hevessizdir. 5 dakika kadar sonra sıkılır, başka köşeye geçip oturur, biraz da orada kuruturuz. Bu 5 dakikalık devrelerin ardından iyice sıkıldığında fön makinesinin kablosunun uzanamayacağını bildiği bir noktaya geçer. Bu "Yeter artık daha fazla kurutulmak istemiyorum" demenin Maya'casıdır. Biz de anlarız, ama önce Maya güvenliği olduğu için kendisini ikna eder (sürükler) bir 10 dakika daha kuruturuz.

9. Sokakta bırakılmış kemikler en büyük düşmanımız. Yetişkin bir Maya'nın sokakta bir  kemik artığının varlığını fark edip ani bir hamle ile yutma hızı saniyenin 10'da biri kadar. Ayrıca Maya'nın oldukça ilginç bir damak tadı var. Hayatım boyunca haşlanmış brüksel lahanası ve brokoli yemeyi bu kadar seven başka bir köpek ile karşılaşmadım. (Hayır, durup dururken köpeğime brokoli haşlamamıştım elbette. Her şey kendisinin bir kaza sonucu yere düşen haşlanmış sebzelerimi yaklaşık 3 buçuk dakika içinde silip süpürmesiyle başladı...) Bunun yanında asla dayanamadığı bir numaralı yiyecek ekmek! Sokaktaki oldukça aç köpeciklerin bile çoğu zaman yemediği bildiğimiz kuru ekmek, Maya için en güzel ödül mamasından daha güzel. Karpuzumsu formunda bu karbonhidrat aşkının payı olduğuna inanıyorum.

10. Kendisi epeyce eğitimlidir. Otur/ kalk/ hayır/ çak (pati ver)/ yat/ etrafında dön/ hop (zıpla)/ yuvarlan/ bacaklarımızın arasından bir şov köpeği gibi sarmal şekilde geçiver/ bekle/ yakala/ yavaş/ koş/ ve kişisel favorim "çekil" gibi onlarca komut bilir. Hepsini de zamanla ve bizimle öğrendi. Uygulamayı ısrarla ve inatla reddettiği tek komut "bırak". Çocuğun adında "retrieve" mastarı var ve bu onun hiç umrunda değil. Çok güzel yakalar. Ortada olmayan oyuncağı istersiniz bulur. Top atarsınız toptan hızlı koşup tutar. Sonra size doğru paytak paytak yürür. Önünüzde durur, oturur, kafasını kaldırıp ağzındaki şey ile size bakar. Ve asla, ama asla onu size vermez. Bunun kişisel bir tercih olduğunun farkında olduğumuzdan beri durumu kabullendik, onu hiç zorlamadık. Onun vikvikli oyuncağı, onun kararı!

İşte böyle... Köpeciğim, gün ışığım, topalak kızım Maya! Bundan beş sene önce ilk kez evimize geldiğinde, o zamanlarki blogumda gelişini "Maya vız vız vız" diye paylaşmıştım. Hatırlayan var mı? Minicik kafasının yanına tutturulmuş gibi duran iki dev kulak, küçücük, sivri bir burun. Zaman çabuk geçiyor... Umarım uzun yıllar birlikte oluruz! 

Ah unutmadan, bu yazının sonunda evcil hayvanı olduğunu bildiğim iki blogger dostumu etiketlemek istiyorum. Uygun oldukları bir anda onlar da kendi dostları için böyle bir yazı yazsınlar diye! Once Upon a Dream'den Eylül ve Damy's Kitchen'dan Damla! Siz de kendiniz yazdıktan sonra aynı şekilde birilerini kendi kuyruklu arkadaşları hakkında yazmaya davet edebilirsiniz :)

Aranızda evcil hayvanı olan var mı? Adı ne? Maya'yla benzerlikleri var mı? Bu sefer konumuz onlar, haydi sohbet edelim!

Sevgiler,

Meriç